Yabancı Hakem Kararlarının Tenfizi ve Ülkemizde İcra Edilebilir Hale Getirilmesi
Yabancı hakem kararlarının ülkemizde doğrudan icrası mümkün olmayıp bu kararlar ancak haklarında tenfiz kararı verilmesinin ardından ilam niteliği kazanır.
Av. Onat Pehlivan
Tahkim kurumu, özellikle farklı milletlerden unsurlar içeren ticari işlerde sıklıkla tercih edilen bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Bu yazıda, ticari uyuşmazlıklardan kaynaklı olarak yabancı hakemlere başvurulması neticesinde elde edilen yabancı tahkim kararlarının ülkemizde icra edilebilir hale getirilmesi için takip edilmesi gereken süreç ele alınacaktır.
Tenfiz Kavramı
Bir uyuşmazlığın tarafları, milliyetlerinden bağımsız olarak yabancı bir hakeme başvurarak uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesini isteyebilir. Buna karşın yabancı hakemler tarafından oluşturulan tahkim kararlarının ülkemizde doğrudan icra edilmesi mümkün değildir. Bu kararların öncelikle taraflarca Türk mahkemelerine getirilerek tenfizine karar verilmesinin talep edilmesi gerekmektedir. İfade edilmelidir ki, taraflardan ikisi de Türk uyruklu olabileceği gibi, tarafların farklı uyruktan olmaları da mümkündür. Esas olan taraflarca başvurulan hakemin yabancı olması, ve bu sebeple de ülkemizde yer alan merciler tarafından ilam niteliğinde kabul görebilmesi ve icra edilebilir hale gelmesi için Türk mahkemeleri tarafından tenfiz edilmesinin gerekmesidir. Bu hususa ilişkin temel düzenleme, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) m.60/1 hükmünde yer almaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun - m.60/1: "Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir."
Görev ve Yetki
Yabancı hakem kararlarının tenfizi için görev ve yetkiye ilişkin hususlar ise MÖHUK m.60/2 hükmünde belirlenmiştir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun - m.60/2: "Yabancı hakem kararlarının tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer asliye mahkemesinden dilekçeyle istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu, bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır."
Madde hükmü incelendiğinde, yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin açılacak davanın görevli mahkemesinin asliye mahkemeleri olarak belirlendiği görülmektedir. Burada davanın asliye hukuk mahkemelerinde mi yoksa asliye ticaret mahkemelerinde mi açılacağına ilişkin tespitin doğru yapılması önem arz etmektedir. Bu bağlamda 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun m.3/5-4 hükmü uyarınca yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara asliye ticaret mahkemelerinin heyet halinde bakacağı hususu düzenlenmektedir.
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun m.3/5-4: "12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, (…)4 hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara, ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır."
Yetkili mahkemenin tespitine ilişkin olarak ise yine MÖHUK m.60/2 cümlesinde öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu sözleşmede yetkili mahkemeye ilişkin bir hüküm olup olmadığına bakılmaktadır. Eğer sözleşmede böyle bir hüküm bulunmuyorsa tenfiz davasının davalısı konumunda olacak tarafın Türkiye'deki yerleşim yeri, eğer bu yoksa davalının sâkin olduğu yer, eğer o da yoksa ilgili hakem kararının icrasına konu edilebilecek malların bulunduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olacağı öngörülmektedir.
Davada Sunulması Gereken Belgeler
Tenfiz davası açılırken dava dilekçesi ekinde yer alması şart olan bazı belgeler bulunmaktadır. Bu belgeler MÖHUK m.61/1 hükmünde sayılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun - m.61/1: "(1) Yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen taraf, dilekçesine aşağıda yazılı belgeleri, karşı tarafın sayısı kadar örnekleriyle birlikte ekler:
a) Tahkim sözleşmesi veya şartının, aslı yahut usulüne göre onanmış örneği.
b) Hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneği.
c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örnekleri."
Madde hükmünde dava dilekçesi ekinde bulunması şart tutulmuş ilk belge uyuşmazlığın tarafları arasında akdedilmiş tahkim sözleşmesi, veya içinde tahkime ilişkin hükmün de yer aldığı uyuşmazlık konusu sözleşmenin aslı veya usulüne göre onanmış örneği şeklinde belirtilmektedir.
Dava dilekçesinde yer alması gereken bir diğer belge ise kesinleşmiş yabancı hakem kararının aslı veya onanmış suretidir. Bu bağlamda hakem kararlarının apostil şerhli olarak temin edilmesi dava sürecinde kritik önem arz etmektedir.
Madde hükmünde son olarak yukarıda sayılan belgelerin asıllarının yabancı bir dilde yazılmış olması halinde tercümelerinin onanmış suretlerinin de dava dilekçesi eklerinde sunulması gerektiği ifade edilmektedir. Bu belgelerin tercümesi için yeminli tercümanlardan destek alınarak akabinde tercümelerin noter nezdinde onaylatılması gerekecektir.
Dava Harçları
Uygulamada, yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin davalarda karar ve ilam harçlarının kesinleşen hakem kararında yer alan uyuşmazlık konusu tutar üzerinden nispi harca tâbi olduğu kabul edilmekteyken, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-930 E., 2019/812 K., 27.06.2019 T. sayılı kararı ile yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin davalarda maktu harç alınması gerektiği hususu içtihat edilmiştir. Buna karşın uygulamada mahkemelerce zaman zaman davacı taraftan nispi harç talep edilebilmektedir. Bu sebeple yargı yoluna başvurulmadan önce tenfiz talebinde bulunacak tarafça katlanılması gerekecek apostil şerhi, tercüme, noter onayı, dava açılış masrafları gibi giderlerin doğru olarak hesaplanması büyük önem arz etmektedir.
Mahkeme Tarafından Yapılacak İnceleme
Yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin davalarda mahkemeler uyuşmazlığın esasına ilişkin değerlendirmede bulunmazlar. Bu tip davalarda mahkemelerin görevi, tenfizi istenen hakem kararında bu istemin kabulüne engel bir hal bulunup bulunmadığının tespitiyle sınırlıdır. Bu haller, MÖHUK m.62/1 hükmünde sayılmıştır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun - m.62/1: "Mahkeme,
a) Tahkim sözleşmesi yapılmamış veya esas sözleşmeye tahkim şartı konulmamış ise,
b) Hakem kararı genel ahlâka veya kamu düzenine aykırı ise,
c) Hakem kararına konu olan uyuşmazlığın Türk kanunlarına göre tahkim yoluyla çözümü mümkün değilse,
ç) Taraflardan biri hakemler önünde usulüne göre temsil edilmemiş ve yapılan işlemleri sonradan açıkça kabul etmemiş ise,
d) Hakkında hakem kararının tenfizi istenen taraf, hakem seçiminden usulen haberdar edilmemiş yahut iddia ve savunma imkânından yoksun bırakılmış ise,
e) Tahkim sözleşmesi veya şartı taraflarca tâbi kılındığı kanuna, bu konuda bir anlaşma yoksa hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna göre hükümsüz ise,
f) Hakemlerin seçimi veya hakemlerin uyguladıkları usul, tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna aykırı ise,
g) Hakem kararı, hakem sözleşmesinde veya şartında yer almayan bir hususa ilişkin ise veya sözleşme veya şartın sınırlarını aşıyor ise bu kısım hakkında,
h) Hakem kararı tâbi olduğu veya verildiği ülke hukuku hükümlerine veya tâbi olduğu usule göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti veya bağlayıcılık kazanmamış veya verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptal edilmiş ise,
yabancı hakem kararının tenfizi istemini reddeder."
Özetle, yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin bir davada mahkemenin yapacağı inceleme, MÖHUK m.62/1 hükmünde yer alan ret sebeplerinin varlığını araştırmaktan ibarettir.
Davanın Sonucu
Mahkeme tarafından tenfiz isteminin kabulü halinde dava konusu yabancı hakem kararının hukuki statüsü, MÖHUK m.57/1 hükmündeki düzenleme ile belirlenmiştir.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun - m.57/1: "Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur."
Madde metninden de anlaşılacağı üzere, tenfiz davasının kabulü ile birlikte dava konusu yabancı hakem kararı ülkemiz sınırları içinde verilen tipik bir mahkeme ilamı gibi muamele görecektir. Bu aşamada yabancı hakem kararına dayanılarak hakem kararında yer alan tutarın ilamlı icra takibine konu edilmesi mümkün hale gelecektir.